Sayfalar

10 Ocak 2015 Cumartesi

Instagram Hakkında Bilmeniz Gereken 16 Bilgi

Instagram, dünyadaki en popüler fotoğraf paylaşım uygulaması. Instagram’a Türkiye’den de her gün binlerce fotoğraf yükleniyor.
Bazen yediğimiz bir yemeği, bazen de çektiğimiz selfie'leri yüklüyoruz.
Bu yazıda Instagram’la ilgili bilmeniz gerekenleri derledim. Madem bu kadar yoğun kullanıyoruz, o halde yakından tanımak da lazım tabii.

Fotoğraf paylaşma uygulaması Instagram 2 Amerikalı tarafından kuruldu ve 2010’un Ekim ayında kullanıma sunuldu.

Facebook, Instagram’ı Nisan 2012’de tam 1 milyar dolara satın aldı. Bir buçuk yıllık bir şirketin bu kadar paraya satılması elbette sık rastlanan bir durum değil.

Instagram 1 milyar dolara satın alındığında sadece 13 çalışanı vardı.

Instagram’ın toplam üye sayısı şu an 300 milyona ulaşmış durumda.

Uygulamayı her gün kullananların sayısı ise 75 milyon.

Bugüne kadar Instagram aracılığıyla 30 milyardan fazla fotoğraf ve video paylaşıldı. Günlük paylaşım rakamı ise 70 milyon.

Instagram’da en çok takipçisi olan beş hesap şöyle sıralanıyor: Birinci Instagram, ikinci, kalçaları ile ünlü olan Kim Kardashian, üçüncü, şarkıcı Beyonce, dördüncü, başka bir şarkıcı; Ariana Grande ve beşinci de hepimizin bildiği Justin Bieber.

2014’ün en çok like alan fotoğrafını Kim Kardashian paylaştı. Nikahında yüklediği fotoğraf 2 milyon 400 bin üye tarafından beğenildi.

2014’ün ikinci en çok beğenilen fotoğrafı ise 1 milyon 820 bin like’la Justin Bieber ve Selena Gomez ikilisine ait.

Instagram’da en çok takipçisi olan marka Nike. Onu takip edenler, Adidas, Starbucks, Topshop ve Gucci.

Instagram’ı en çok kullanan ilk üç ülke, Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ve Brezilya.

Ünlü finans kuruluşu Citigroup'un geçen ay yaptığı açıklamaya göre, Instragram’ın şirket değeri tam 35 milyar dolar.

Instagram’da çeşitli filtreler uygulayarak fotoğrafları güzelleştirme imkanı var. Ancak üyelerin çok büyük bölümü filtre kullanmayı tercih etmiyor. Yani fotoğraflarını orijinal haliyle yüklüyorlar.

Instagramı kullananların yüzde elli biri erkeklerden, yüzde kırk dokuzu kadınlardan oluşuyor.

Instagram sayesinde popüler olan “Selfie” kelimesi 2013 yılında Oxford Sözlüğüne girerek resmiyet kazandı.

Selfie çılgınlığı ülkemizi de sarınca Türk Dil Kurumu selfie yerine “özçekim” kelimesini kullanmamızı önerdi. Tek tük özçekim diyenler olsa da büyük çoğunluk hala selfie diyor.

2014’ün en çok ses getiren selfie’si, Amerikalı talk show’cu Ellen’in Oscar gecesinde çektiği selfie oldu.

Kaynakça:

http://expandedramblings.com/index.ph...
http://en.wikipedia.org/wiki/Instagram
http://www.buzzfeed.com/javim2/23-int...
http://socialblade.com/instagram/top/...
http://list.totems.co/
http://www.buzzfeed.com/kimberleydadd...
http://www.buzzfeed.com/chelseamarsha...
http://www.buzzfeed.com/jessicamisene...

9 Ocak 2015 Cuma

Neden Gıdıklanırız

Gıdıklanma sinir bozucu olduğu kadar dozunda yapıldığında eğlencelidir de. Özellikle küçük çocuklar sever. Bazı insanlara uzaktan ellerinizi gösterseniz gıdıklanırlar, kimileri de gıdıklamaya çok daha az tepki verir. Anladık da, peki neden gıdıklanıyor?

Bilim adamlarının yine yetersiz kaldığı bir konu bu. Teoriler var ama kesinlik yok. Bilinen şu ki, derimizin yüzeyinde küçük sinir lifçikleri harekete geçirildiğinde beyne sinyal gönderiliyor ve gıdıklanma dediğimiz olay başlıyor. Ama bu sinyallerin beynin hangi bölgesine gönderildiği, neden gülme emrinin verildiği henüz bilinmiyor.


Bu küçük sinir lifçiklerini el dışında, tüy gibi nesnelerle harekete geçirmek de mümkün. Beynin verdiği tepki, tıpkı kaşınma gibi istemdışı gerçekleşiyor. Biri bizi gıdıkladığında kendimizi tutamıyoruz. Çok yapıldığında bazen etkisi azalıyor, bazen de aksine artarak dayanılmaz hale geliyor.


Bilim insanları gıdıklama esnasında kan basıncının arttığını, bununla bağlantılı olarak da kalp ve nabız atışının hızlandığını tespit etmiş. Bunların sonucunda da beyinde aktivite artışı gözlemlenmiş.


İnsanların en çok gıdıklandıkları yerler, ayak tabanı, avuç içi, koltuk altı ve karnın iki yanıdır. Bunun sebebi de burada bulunan sinir lifçiklerinin daha hassas olmasıdır.


Gıdıklamanın en akla yatkın açıklamalarından biri, beynin dış tehlikelere, daha doğrusu uyaranlara verdiği tepkinin sonucunda ortaya çıktığı. Eğer bu kadar hassas sinir uçlarımız olmasa, örneğin tenimizde yürüyen bir böceği hissedemeyiz. Böcek zehirliyse de zamanında tepki veremeyiz. Bunun bir tür panik etkisi olduğu kabul ediliyor. Bu aslında kendimizi niye gıdıklayamadığımızı da açıklıyor. Çünkü insan haliyle kendisi için bir dış etken ve tehlike değil.


Gıdıklanmaya karşılık olarak gülme tepkisini vermek ise iki şekilde açıklanıyor. İlkine göre, sosyal etkileşim olarak başladığı için olumlu bir tepki veriyoruz. Buna örnek olarak, annelerin çocuklarını eğlendirmek için gıdıklaması veriliyor. İkinci açıklamaya göre ise, dış etkene boyun eğdiğimiz için gülüyoruz. Açıkçası, ikisi de bana çok mantıklı gelmedi.


İnsanlar dışında gorillerin, hatta farelerin de gıdıklandığını ve gülme olmasa da gülmeye benzer tepkiler verdiği tespit edilmiş. Bu da bilimin çözemediği ayrı bir muamma.


Bloguma destek vermek için yazılara yorum bırakabilir veya yazımı paylaşabilirsiniz. Teşekkürler..

8 Ocak 2015 Perşembe

Güneş'ten Büyük Yıldızlar

 Belki bu güne kadar evrendeki en büyük cismin, en büyük yıldızın Güneş olduğunu biliyordunuz. Ancak evren daha tamamen keşfedilmemiş olmasına rağmen Güneş'ten kat ve kat büyük bir çok gök cismi ve yıldızlar bulunmuş. Bu yıldızlar bize çok uzakta oldukları için belki bilinmeyebilir ama şu bir gerçek güneş sandığınızdan daha büyük ve bir çok yıldız Güneş'ten de büyük..

         

                                                                                                                                         

7 Ocak 2015 Çarşamba

Lucid Rüya Nedir ve Nasıl Görülür

Lusid rüya, bir çoğumuzun hayatında bir ya da birden çok yaşadığı; fakat bu kavramın ve içeriğinin ne olduğunun bilinmemesi hususuyla bunun / bunların bir lücid rüya olduğunu fark etmediğimiz gerçeğe yakın  rüyalardır. Öyle gerçeğe yakındır ki, kokular, sıcaklık hissi vs. bile oldukça gerçekçidir. Kimi zaman; siz, yatağınızda  yatıyorsunuzdur; ama yanıbaşınızda ailenizden ya da çok uzak bir yerde olan kişi ya da kişilerin varlığına ve diyologlarına tanık olabilirsiniz. Kimi görüşlere göre bu, metafizik deneyimlerdir ve bu yönüyle bedensiz varlıklarla da ilgilidir.

(Lüsid rüyalarda) kimi zaman bedensiz bir varlıkla kontrollü olarak cinsel bir ilişki yaşayabilirsiniz ve bu, kafanızı oldukça karıştırabilir. (Normal durumlarda cinsel bir ilişki ile ilgili rüyalarda hemen uyanmanız gerekirken bu rüyadan hemen uyanmazsınız.) Hatta (bu tür) rüyanın devamında RÜYA İÇİNDE RÜYADA UYANARAK cep telefonunuz çalabilir ve karşınıza İLK rüyayı olumlayıcı tanıdık bir ses ve bir bağlantı kurabilirsiniz. Hatta GERÇEKÇİ ve GERÇEKLİKTEN UZAKLAŞTIRICI olaylar, sizi korkutan deneyimler, (Mesela bulunduğunuz yatağın birileri tarafından sarsılması, deprem oluyormuş hissi vs) (Çoğunlukla) bu diyalogları izlerken, orada bulunanlar sizleri görmez; fakat siz onları görebilirsiniz. Hatta yatarken bulunduğunuz yerdeki KENDİ BEDENİNİZİ BİLE görebilirsiniz. O andaki beyin frekanslarınız, normalden çok farklı bir şekilde işleyecektir ve uyandığınızda (gerçekliğin ve gerçek dünyanın frekanslarıyla uyum sağlarken) bu frekans değişimini bariz olarak fark edebilirsiniz. Sesler, (uyandığınız anda) normal bir algılamadan farklı olarak OLDUKÇA YAVAŞLAYABİLİR ya da HIZLANABİLİR. Bunlar, sizi korkutmamalıdır; çünkü bu yaşadıklarınız, sadece LUCİD deneyimlerdir. 


Lucid Rüya Nedir


Lucid rüya, rüyada olduğumuzu fark etme halidir. Belki de daha öncede yaşadığımız bu olaya Lucid rüya diyoruz. Lucid rüya gördüğümüzde rüyamızın hakimi biz oluruz. İstediğimiz her şeyi yapabiliriz. Karşımızdaki her engeli yıkabiliriz. Lucid rüya yapanların astral seyahat olayında başarılı olacağı söyleniyor. Ancak astral seyahatte bulunduğumuz boyutta da gezinebileceğimiz söylenir. Ancak bu olayda bulunduğumuz alan düşler boyutuyla sınırlıdır. Burada kendimizi çok farklı yapılar yapabiliriz. Her istediğimizi yaparız. Ancak Lucid rüyaya aşırı bağlanmak tehlikelidir. Uyumayı fazla isteyebilir, yaşadığımız dünyadan uzaklaşıp sadece orada olmayı isteyebilirsiniz. Orada yapabildiklerinizi Dünyada yapamadığınız için depresyonda girebilirsiniz. Lucid rüyaya dalmak isteyenler bu konuda dikkatli olmalıdır.Unutulmamalı ki orası rüyadır. İnsan gerçek dünyadan uzaklaşmamalıdır.


Lucid Rüya Nasıl Görülür?


Lucid rüya görmek için birden fazla yöntem var. Etkili bir yöntemden bahsetmek istiyorum size. Bu yöntemde kendinize bir eşya veya bir renk seçiyorsunuz. Ne zaman o eşya veya rengi görürseniz kendinize rüyada olup olmadığınızı sormanız gerekiyor. Örneğin yeşil renk tuttunuz. Yeşil renk gördüğünüzde her zaman kendinize rüyada olup olmadığınızı sorun. Bunu yaptığınız zaman rüyada olmadığınızdan emin olmak için kendinizi çimdikleyebilir ya da başka bir şey yapabilirsiniz. Bir yöntemde rüyada olup olmadığınızı anlamak için elektrik düğmesine basmaktır.Işık yanıyor mu yanmıyor mu kontrol edebilirsiniz.Rüyadaysanız hiç bir değişiklik olmaz.



 Bunu yapmanızın amacı; Bu kontroller belirli bir süre sonra bilinçaltımıza yerleşecek ve rüyada iken aynı işlemleri yapmanızı sağlayacak. Kendinizi çimdiklediğiniz zaman veya ışıkları yaktığınızda rüyada olup olmadığınızı anlayabilecek ve bilincinizi açabileceksiniz.



Lüsid Rüyanın Zararları


-Uyku düzeniniz bozulur.

-Dünyadan kendinizi soyutlarsınız.
-Eğer mutsuzsanız, gerçek dünya yerine sanal dünya daha cazip gelir.
-Beyniniz sürekli meşgul olduğu için çok fazla yorulursunuz.
-Rüyanızdaki yaşantınızı gerçek dünyaya yansıtma sizi agresif ve saldırgan yapar.
-Eğer rüyada olaylar istediğiniz gibi gitmezse psikolojik sorunlara neden olabilir.
-Aşırı uyuma isteği oluşturur.
-Şişmanlığa yol açar, gerçek dünyayı sadece yemek yemek ve tuvalet için kullanırsınız.
-Günde 1-2 saat uyanık kalabilirsiniz.
-Ciddi hastalıklara veya ölüme yol açabilir.